Hafızalardaki Kara Leke

Türk basınında 1990’ların özellikle ilk yarısı, gazetelerin promosyon savaşlarıyla geçmiştir. Bilinçli okur potansiyelini yitiren ve kitle gazeteciliğine yönelen basın kuruluşlarının, çıkardıkları gazetelerin yanı sıra radyosu, televizyonu, internet sitesi ile ticari girişimleri olan ve holdingler bünyesinde yer alan şirketler haline dönüşmüşlerdir. Bu dönemde gazeteler, portföylerinde bulundurdukları (ki bu deyim dönemin moda olan söylemidir.) tüketici kitleyi çeşitli promosyonlarla elde tutma çabaları içine giren ticari kuruluşlar halini almış ve bu da, içerik bakımından belirgin bir yozlaşmanın ortaya çıkışına ve bilinçli okur kitlesinin basından uzaklaşmasına neden olmuştur. Sonra ise tıraş bıçağı, diş macunu, masa örtüsü, balon, uçurtma, buzdolabı torbası, omo, halk ekmek, sabun, çöp torbası, margarin gibi hediyeleri okuyucularına iletmeye başladı gazeteler. Neydi bundan...